Nilgün Tutal’ın “Julia Kristeva: Anlamlandırılamayanla Yüzleşmek” başlıklı kitabı, 2023 yılı sonunda Beyoğlu Yayınları tarafından basıldı ve Tutal, konuşmasını bu kitaptaki yazılardan hareketle yapacak.
Tüm eserlerinde nihilist olmayan, dini tefekküre de benzemeyen düşünmenin ve soru sormanın vazgeçilmez olduğunu savunan Julia Kristeva’nın düşün evreni söz mü aşk/sevgi mi önceldir sorusuna verilmiş farklı cevaplar olarak okunabilir. Tensellik, “tiksinilen” dişillik, imge hükümranlığında anlamın yok oluşu, başkaldırı ya da ebedi içsel geriye dönüş olarak sorgulama Kristeva’nın söz-öncesi ve söz-ötesinden neyi nasıl kavramış olduğuna ışık tutmayı, düşünürün eserlerinin okunmasına giden yolu açmayı hedefliyor.
Söz konusu kitaptaki yazılar, Korkunun Güçleri / İğrençlik Üzerine Deneme’yi (1980) 2004’te, Ruhun Yeni Hastalıkları’nı (1993) 2007’de Türkçeye çevirdikten sonra başlayan çalışmalardan doğdu. Korkunun Güçleri nesne ile özne arasındaki ayrımın bulanıklığının, yokluğunun tiksinme-fırlatılma-gel-git (abjection) hallerinin bir yandan antropolojik ve dini yeme-içme yasaklarıyla ve tabularla bağını sorgular, öte yandan bu halin edebiyatçılarını, düşünürlerini ve şairlerini “analiz” eder. Hemen hemen hepimiz bu yasak ve tabulardan bize kalan payı almışızdır. Ebedi bir döngüsellikle kendini ve toplumu bu perspektiften ele alan, sorguya çeken bir yaklaşım duyusal aklın zenginliğinin farkına varmamızı sağlayabilir. Ruhun Yeni Hastalıkları zamanın hızlanmasının bize yaşattığı çıkmazlarla hem sahici bir karşılaşma hem de çözüm yollarıyla buluşma imkânını fark etmemizi sağlayabilir. Demek istediğim bu kitaptaki yazılar Kristeva’nın çağımıza söyleyecek sözü olduğunun ve sözünün önemli olduğunun altını çizmeye çalışıyor. Bu yazılar toplamında, Kristeva’nın iki cilt olarak yayımlanmış ama Türkçeye çevrilmemiş Le sens et le non-sens de la Révolte (1996) ve La révolte intime (1997) isimli çalışmaları da düşünürün kendine özgü kavram evrenine çok iyi işaret eden eserlerdir. Başlıkları doğrudan çevirmek bile söz konusu eserlerin özgünlüğünü ele veriyor. Başkaldırının Anlamı ya da Anlam Olmayanı, Ebedi Dönüş Olarak Sorgulamanın Yönü (Duyusu) ya da Yönsüzlüğü (Duyusuzluğu); İçsel Başkaldırı ya da Kendine Ebedi Geri Dönüş Olarak Sorgulama…
Bio:
Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde öğretim üyesi. Kültür ve Edebiyat Dergisi Varlık yazarı. Felsefeden feminist teoriye, romandan medya temsillerine, küreselleşme ve çokkültürlülükten söylem biçimlerine, sinemadan televizyondaki şiddete dek birçok alanda tercüme ve telif yapıtı bulunuyor. Akademik çalışma alanları: Medya ve İletişim Kuramları, Popüler Kültür, Medya ve Şiddet, Kültürlerarası İletişim, İletişim Araştırmaları, Feminist Medya Kuramları, Sinema Kuramları ve Film Analiz, Televizyon Çalışmaları, Sosyal medya ve aktivizm, Dijital Çağda Bilimsel Bilgi Aktarımı. Tutal’ın yayınlanmış kitaplarından bazıları şunlar: Julia Kristeva : Anlamlandırılamayanla Yüzleşmek (2023, Beyoğlu Yayınları) ;Kent Kitabı: Mimari’den Müziğe, Kahvecilerden Mezar Taşlarına. İstanbul: Varlık Yayınları, 2019; Haneke Huzursuz Seyirler Diler. İstanbul: Ekslibris Yayınları, 2014; Küresel İletişim. İstanbul: Ekslibris Yayınları, 2014; Televizyon ve İçimizdeki Şiddet. İstanbul: Ekslibris Yayınları, 2014.
Salı-Cumartesi:
11.00—19.00
Pazar: 12.00—18.00
Pazartesi: Kapalı