Dostluk, hele hele sanatçıların içinde bulunduğu kolektif yapılardaki dostluk sınırları çok da belli olmayan, vaka odaklı değerlendirilen yapılardır. Ancak, genel bir kurala ihtiyaç duyuyorsak, bu dostluğun yapısı itibariyle kayıpla başa çıkmayı beraberinde getirmesi olabilir. Çünkü dost olmaya karar verdiğimizde bir ölçüde biliriz ki bu birliktelik bir gün dostlardan birinin şu veya bu şekilde kaybı ile sona erecek. Bu sebeple genellikle bu sınırlı zamana mümkün olduğunca fazla alan açmayı istemek, buraya bir sonsuzluk sığdırmaya çalışmak içgüdüsel bir tepkidir. Bunun yanında, kayıp sonrası zaman da dostluğun (çoğunlukla daha uzun süren) bir bölümü olarak yaşanır. Nasıl gündelik hayatta kaybedilenin pratiklerini hayatımıza taşıyarak, onunla konuşup onun adına cevap vererek, mecazen neredeyse kaybedileni mideye indirerek kaybın mirasıyla başa çıkılıyorsa, sanatçı işbirliklerindeki dostluğun mirası da (bazen daha dostluk ve/veya işbirliği henüz bitmeden bile) benzer bir şekilde her bir sanatçının bir diğerinin işinde hortlamasıyla gözlemlenebilir.
Fatma Belkıs ve Sevgi Ortaç arasında geçecek bu söyleşide iki sanatçı birbirlerinin üretimlerine dair sorular soracaklar. Tarih ve miras, arkadaşlık ve çocukluk üzerine işlerinden yola çıkarak artık varolmayanla, özlenen ya da dadananla, iletişim kurulmak istenenle münakaşalarını masaya yatıracaklar.
Fatma Belkıs 1985 yılında Antalya’da doğdu. Şimdi İstanbul’da yaşıyor. Pratiğinde bir dönüşümden geçen ve tercihen bunu tek başına yapmayan bireylerin hikayeleri ile ilgileniyor. Çoğunlukla metin, video ve basılı malzeme mecralarında işler üretiyor. Dostluk ve yoldaşlık üzerine kurulu yapıları sorunsallaştırarak bu yapıların içindeki kontratlara ve kontratların ihlaline odaklanıyor. Kayıp, yas, müzakere, çatışma, sindirme, hayalkırıklığı ve başarısızlık gibi kavramlarda düğümlenen bir ağ kurmayı hedefliyor.
Belkıs’ın işleri İstanbul Bienali, Sharjah Bienali gibi etkinliklerde, SALT, İstanbul Modern, DEPO, nGbK, Tensta Konsthall gibi kurumlarda gösterildi. Filmleri, Türkiye’de ve yurtdışında uluslararası film festivallerinde yer aldı.
Sevgi Ortaç sinema ve güzel sanatlar eğitimi aldı. İstanbul Kara Surları üzerine Tekduvarlışehir (2006) adlı bir kısa filmi ve Baş Aşağı Anıt (2010) adlı bir kitabı vardır. Kent hakkı ve yerel direnişlere odaklanan araştırma-sanat projelerinde yer aldı. Zanaatin kent mekanlarıyla ilişkisi ve zanaat eğitimi üzerine Aslı Kıyak İngin ile birlikte Made in Şişhane ve Zanaatle Örülü Mahalleler (2012-2016) adı altında söyleşiler, yayınlar ve sergiler gerçekleştirdi. Yedikule Bostanlarını Koruma Girişimi, Dürtük- Direnen Üretici Tüketici Kolektifi ve Kuçe Yemek Kolektifi gibi kent hakkı ve gıda müşterekleri için çalışan topluluklarda yer aldı. 2022 yılında Mardin Kalesi üzerine spekülatif bir sözlük denemesi olan Hâkim Tepeler adlı ikinci sanatçı kitabı yayınlandı. 2023 yılında Olympos Antik Kenti’ndeki arkeolojik kazılara odaklanan Küçük Buluntular adlı kısa filmi yazıp yönetti. 2017 yılından bu yana yarı zamanlı öğretim görevlisi olarak belgesel film ve güncel sanat alanında dersler vermektedir.
Salı-Cumartesi:
11.00—19.00
Pazar: 12.00—18.00
Pazartesi: Kapalı